ıIıI OsSi FoRuM IıIı Eğlence Oyun Video Müzik Platformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ıIıI OsSi FoRuM IıIı Eğlence Oyun Video Müzik Platformu

Full Sürüm Oyunlar, Demo Oyunlar
 
AnasayfaPortalGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Molekler bilimi Evrime son noktayı koydu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 184
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 09/02/08

Molekler bilimi Evrime son noktayı koydu Empty
MesajKonu: Molekler bilimi Evrime son noktayı koydu   Molekler bilimi Evrime son noktayı koydu Icon_minitimeC.tesi Şub. 23, 2008 11:33 am

Moleküler Evrimin Çıkmazı ile İlgili İtirafları

Evrim teorisi aslında daha ilk aşamada, yani yeryüzündeki ilk canlı
yaşamın nasıl ortaya çıktığı sorusunda cevapsız kalmaktadır. Evrim, bu
soru karşısında canlılığın tesadüfler sonucunda meydana gelen bir
hücreyle başladığını iddia eder. Senaryoya göre, bundan dört milyar yıl
önce, ilkel dünya atmosferinde birtakım cansız kimyasal maddeler
tepkimeye girmiş, yıldırımların, sarsıntıların etkisiyle karışmış ve
ilk canlı hücre ortaya çıkmıştır.

Bu senaryonun gerçek olması imkansızdır, çünkü hayat tesadüfi bir
şekilde oluşamayacak kadar komplekstir. En küçük canlının bile birlikte
çalışan milyonlarca parçası vardır ve bunların her birine organizmanın
ana fonksiyonlarının işlemesi için gereksinim vardır. Evrimci
bir bilim adamı olan W. H. Thorpe, "Canlı hücrelerinin en basitinin
sahip olduğu mekanizma bile, insanoğlunun şimdiye kadar yaptığı, hatta
hayal ettiği bütün makinelerden çok daha komplekstir."
91 diyerek bu kompleksliği kabul eder.

Bu son derece kompleks sistemin parçalarının, doğru zamanda, doğru
yerde, birden bire oluşma ve birbirlerine tesadüfen uyum göstermiş olma
ihtimalleri kesinlikle yoktur.

Bu kompleks sistemin Darwinizm'in iddia ettiği gibi, kademe kademe
gelişmiş olması da imkansızdır, çünkü sistem ancak tüm parçalarıyla
eksiksiz olarak var olduğu zaman çalışır, daha ilkel "kademe"lerde
hiçbir işe yaramaz. Nitekim cansız maddelerin biraraya gelerek
canlılığı oluşturabilecekleri iddiası, bugüne kadar hiçbir deney ya da
gözlem tarafından doğrulanmamış bilim dışı bir iddiadır. Aksine bütün
bilimsel bulgular hayatın sadece hayattan geldiğini göstermiştir. Her
canlı hücre bir başka canlı hücrenin çoğalmasıyla oluşur. Dünya
üzerinde hiç kimse, en gelişmiş laboratuvarlarda dahi, cansız kimyasal
maddeleri biraraya getirip canlı bir hücre yapmayı başaramamıştır.

Evrim teorisi ise, insan aklı, bilgisi ve teknolojisi sonucunda bile
elde edilemeyen canlı hücresinin, ilkel dünya koşullarında
rastlantılarla doğduğu iddiasındadır.

Ancak bu iddianın ne derece anlamsız olduğu, yine evrimcilerin kendi
itiraflarıyla karşımıza çıkmaktadır. Birçok evrimci hayatın
tesadüflerle, cansız maddelerden ortaya çıktığı iddiasının
imkansızlığını bazı benzetmelerle şöyle itiraf etmişlerdir:

Prof. Fred Hoyle:

Bütün
evreni kaplayan bir hurda yığını olduğunu varsayın. Ve bu hurda
yığınının içinde Boeing 747'ye ait parçalar ve elektrik devreleri
karışık ve birbirinden bağımsız olarak bulunsun. Bu hurda yığınına bir
kasırga isabet etsin. Bu kasırganın ardından tüm parçaları biraraya
gelmiş uçuşa hazır bir Boeing 747 çıkabilir mi?
92

Rubik kübünü uzaktan tanıyan bir kimse bile kübün yüzlerini rastgele
oynatan bir körün çözüm elde edemeyeceğini kabul edecektir. Şimdi
sırası bozulmuş Rubik küplü 1050 kör insan bulunduğunu ve hepsinin aynı
anda çözülmüş şekle ulaşmaları olasılığını hayal etmeye çalışın. Artık
hayatın bağlı olduğu birçok polimerden sadece bir tanesinin rastgele
yer değiştirmesi fırsatına sahipsiniz. Sadece bio-polimerlerin değil
aynı zamanda programlanmış bir hücrenin çalışması da ilkel organik
çorbada rastgele oluşamazdı. Hayat açıkçası kozmik bir fenomen olmalı.93

Eğer maddenin, organik (cansız) sistemleri hayata doğru iten bir temel
prensibi olsaydı bunun varlığının laboratuvarda kolaylıkla
kanıtlanabilir olması gerekirdi. İlkel çorbayı temsil etmek üzere,
örneğin bir yüzme havuzunu ele alın. Bunu biyolojik olmayan özellikteki
kimyasallarla istediğiniz gibi doldurun. İstediğiniz gazı üzerine
pompalayın veya arasından isterseniz hoşunuza giden herhangi bir
çeşitte radyasyon verin. Deneyin bir sene sürmesine izin verin ve o
2.000 enzimden (canlı hücreler tarafından üretilen proteinler) kaç
tanesinin havuzda ortaya çıkacağını görün. Ben cevabını vereceğim,
böylelikle deneyi yapmanın zaman, zorluk ve masrafından kurtulmuş
olursunuz. Muhtemelen aminoasitlerden ve diğer basit organik
kimyasallardan oluşan, kahverengimsi çamurdan başka hiçbir şey
bulamayacaksınız. Bu iddiadan bu kadar emin nasıl olabilirim? Eğer tam
tersi olacak olsaydı, bu deney şimdiye kadar çoktan yapılmış olurdu ve
eğer yapılsaydı dünya çapında çok iyi bilinip ünlü olurdu. Bunun
maliyeti ise Ay'a bir adamı yerleştirmeyle karşılaştırıldığında çok
önemsiz kalacaktır.94

Molekler bilimi Evrime son noktayı koydu A14

Fred
Hoyle'ün cansız maddelerden hayatın kendi kendine oluşmasının
imkansızlığını açıkladığı kitabı; "The Intelligent Universe (Akıllı
Evren)"



Prof.
Fred Hoyle ve Chandra Wickramansinghe (Wickramansinghe Cardiff
Üniversitesi'nde, Uygulamalı Matematik ve Astronomi profesörüdür):


... Hayat tesadüfi bir başlangıca sahip olamaz.
Evrende var olan bütün maymunları birer daktilonun başına oturtsanız ve
bu maymunlar rastgele daktilonun tuşlarına bassalar, bu maymunlardan
birinin bile Shakespeare'in bir çalışmasını oluşturmaları kesinlikle
imkansızdır. Hatta pratikte yanlış denemelerin konması için gereken çöp
kutularının yetmemesi sebebinden dolayı da bu imkansızdır. Aynısı canlı
maddeler için de doğrudur. Hayatın cansız maddeden kendi kendine oluşma olasılığı için 1 sayısının yanına 40.000 sıfır koyun.
İşte hayatın cansız maddeden kendi kendine oluşma olasılığı bu sayıda
bir ihtimaldir… Eğer insan, sosyal inançlardan dolayı veya "bilimin
evrime inanması gerekir" şeklindeki eğitiminden dolayı ön yargılı hale
gelmemişse bu basit hesap Darwin'i ve tüm teoriyi gömmek için yeteri
derecede olanaksız bir sayıdır. Ne bu gezegende ne de bir başkasında,
hiçbir ilkel çorba yoktu ve eğer hayatın başlangıcı rastgele değilse, o
zaman belli bir amaca yönelik bir aklın ürünü olmalıdır.95

Prof. Malcolm Dixon (Biyokimyacı):

Enzim sistemi her dakika tam vardiya çalışan kimyagerlerin yapamadığını
yapıyor… Kimse doğal olarak oluşan enzimlerin yüzlerce arkadaşı ile
beraber şans eseri kendi kendilerini fark ettiğini ciddi olarak
düşünebilir mi? Enzimler ve enzim sistemleri aynı genetik mekanizmalar
gibi mihenk taşlarıdır. Daha ileri araştırmalar yapıldığında daha iyi
detaylanmış tasarımı açığa çıkarır.96


Rubik kübünün olası karışımları 4 x 1019'dur. (10 milyar kere milyar)
Michael Pitman (Ünlü biyokimyacı. Enzimlerin tesadüfen oluşamayacak
kadar kompleks bir yapıya sahip olduklarını şöyle hesaplıyor):

Bilindiği üzere evrende 1080 kadar atom var ve Big Bang'in
patlamasından bu yana 1017 saniye geçti. Yaşamın devam edebilmesi için
de 2000 tane temel enzime ihtiyaç var. Bu enzimlerden bir tanesinin
bile tesadüfen oluşması için 1020 den daha fazla bir olasılık gerekir.
Bütün hepsinin tesadüfen oluşması için ise 1040000 ihtimal de bir
ihtimal oluşmalıdır. Böyle bir ihtimalin oluşması için bütün evrenin
organik bir çorba olduğunu düşünsek dahi bu imkansızdır.97

Prof. Dr. Ali Demirsoy (Biyolog, Hacettepe Üniversitesi):

Özünde bir Sitokrom-C'nin dizilimini oluşturmak için olasılık sıfır denecek kadar azdır.
Yani canlılık eğer belirli bir dizilimi gerektiriyorsa, bu tüm evrende
bir defa oluşacak kadar az olasılığa sahiptir denebilir. Ya da
oluşumunda bizim tanımlayamayacağımız doğaüstü güçler görev yapmıştır.
Bu sonuncusunu kabul etmek bilimsel amaca uygun değildir. O zaman
birinci varsayımı irdelemek gerekir... Sitokrom-C'nin belli bir
aminoasit dizilimini sağlamak, bir maymunun daktiloda hiç yanlış
yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır (maymunun
rastgele tuşlara bastığını kabul ederek).98

William Stokes (Amerikalı evrimci jeolog):

Eğer
milyarlarca yıl boyunca, milyarlarca gezegenin yüzeyi gerekli
aminoasitleri içeren sulu bir konsantre tabakayla dolu olsaydı bile
yine (protein) oluşamazdı.
99

Andrew Scott (Evrimci biyolog):

Biraz madde alın, karıştırın, ısıtın ve bekleyin. Bu, hayatın kökeninin
modern versiyonudur. Yerçekimi, elektromanyetizma, zayıf ve güçlü
nükleer kuvvetler gibi "temel" güçler gerisini halledecektir... Peki
ama bu kolay hikayenin ne kadarı sağlam temellere oturmaktadır ve ne
kadarı umuda dayalı spekülasyonlara bağlıdır? Gerçekte, ilk kimyasal
maddelerden canlı hücrelere kadar giden aşamaların bütün mekanizmaları
ya tartışma konusudur ya da tamamen karanlık içindedir.100

Dr. Christian Schwabe (South Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden):

Moleküler evrim, evrimsel akrabalıkların ortaya çıkarılması için
neredeyse paleontolojiden daha üstün bir metot olarak kabul edilmeye
başlandı. Bir moleküler evrimci olarak bundan gurur duymam gerekirdi.
Ama aksine, türlerin düzenli bir gelişme kaydettiğini göstermesi
gereken moleküler benzerliklerin pek çok istisnası olması oldukça can
sıkıcı görünüyor. Bu istisnalar o kadar çok ki, gerçekte, istisnaların
ve tuhaflıkların daha önemli bir mesaj taşıdıklarını düşünüyorum.101

Prof. Cemal Yıldırım (Evrimci yazar):

Yaşamın
rastgele ortaya çıkamayacağını kanıtlamak için öne sürülen savlardan
birisi de, işe yarayabilecek bir enzimin oluşma olasılığının inanılmaz
düşüklüğüdür.
Tipik bir enzim 100 aminoasitten oluşur. 20 tane
aminoasit bulunduğuna göre, 20100 kombinasyon söz konusudur. Bu kadar
kombinasyon içinde bir seferde şans eseri belli bir enzimin oluşma
olasılığı 10130'da birdir. Yine göz ardı edilen nokta, moleküler
kinetiğin rastlantısal (şans eseri) olmadığı, işlevsel enzimlerin
sürekli oluştuğudur.102

Prof. Dr. Ali Demirsoy :

Bir enzim ortalama 1000 aminoasitten meydana gelmiştir. 100
aminoasitten meydana gelmiş bir enzimin 20 aminoasitle verdiği
kombinasyon 20100'dür. Tüm evrendeki atom sayısının 1080, evrenin
oluşumundan bugüne kadar geçen saniyelerin sayısının 1016 olduğu
düşünülürse, belirli bir dizilime sahip bir enzimin ortaya çıkma
ihtimalinin ne kadar düşük olduğu anlaşılabilir. Bu durumda enzimler
nasıl ortaya çıkmıştır?103
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ossi.yetkin-forum.com
 
Molekler bilimi Evrime son noktayı koydu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ıIıI OsSi FoRuM IıIı Eğlence Oyun Video Müzik Platformu :: Kültür & Sanat Ve Bilim :: Bilimdeki Gelişmeler-
Buraya geçin: